AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, Haber7 Gündem Masası’nın konuğu oldu. Haber7 Yayın yönetmeni Osman Ateşli ve Yayın Koordinatörü Tarık Dağlı’nın sorularını yanıtlayan Gökcan, Muğla’da CHP’nin “Özgürlüğünüze dokundurtmayın” diye propaganda yaptığını ancak seçmenin hizmeti tercih ederek AK Parti’yi seçtiğini anlattı. İstanbul’da tecrübenin kazanacağını söyleyen Yelda Erol Gökcan, Binali Yıldırım’ın projeleriyle İstanbul’a büyük güç katacağını belirtti.
İstanbul seçimlerinde Binali Yıldırım’a destek için bir Ege milletvekili olarak geldiniz. Ne gibi kampanya çalışmaları yapıyorsunuz?
Öncelikle İstanbul seçimlerinin İstanbul’a ve ülkemize hayırlı olmasını istiyorum. Bu bir demokratik yarış. Gönül isterdi ki seçimler tekrarlanmasın. Sizde biliyorsunuz biz YSK’ya verdiğimiz dilekçede oyların tekrar sayılmasını istedik. Bu kabul edilmediği için AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak olağanüstü itiraz hakkımızla tekrar başvurduk, YSK da mazbatayı tekrar milletimize verdik. Biz de Muğla milletvekili olarak kampanyamıza destek olmak için buradayız. Muğlalı hemşehrilerimizle bir araya geldik. İstanbullular genelde Muğla’da yaşamayı tercih ediyor, İstanbul’da 17 bin civarında Muğlalı hemşehrilerimiz var. Bu dönem Muğla’da 6 AK Partili Belediye Başkanımız var.
Şöyle bir algı var, özellikle sahil kenarındaki şehirler CHP’yi destekler diye…
O yanlış bir algı. Biz bu dönem Muğla’nın 13 ilçe belediyesinin, 7’sini aldık. 1 MHP, 6’sı AK Parti olmak üzere. Akyaka, Ortaca, Köyceğiz, Dalaman, Seydikemer, Yatağan, Ula, Kavaklıdere olmak üzere 7 belediyeyi aldık. Bugün de 6 Muğla belediye başkanı olarak Eminönü’ndeydik. Bu seçimde bir Muğla rüzgarı ile güzel bir destek veriyoruz. Önceki yıllarda yüzde 55 olan oy oranları yüzde 35’lere döndü. Vatandaş artık icraat istiyor, söylem değil. Bizim aldığımız tüm belediyeler sahil bandında. Yıllardır yapılamayan işleri, şimdi bizim belediyelerimiz yapmaya başladı. Bir şehrin çöpü toplanmıyorsa, suyu akmıyorsa, engelli vatandaşı yolda rahat yürüyemiyorsa siz orada belediyecilik yapılıyor diyemezsiniz.
Muğla’da uzun zamandır CHP’nin bulunduğu belediyeleri aldık dediniz. Oradaki CHP zihniyeti mi insanları bıktırdı yoksa AK Parti’nin vaatleri mi daha güçlüydü?
Yaklaşık 40 yıldır CHP zihniyeti ile yönetilen bir belediyecilik vardı. Sahada bifiil görüyoruz. Uzağa gitmeye gerek yok, Amerika’yı bir daha keşfetmeye gerek yok. Sizin Muğla, İzmir, Aydın Büyükşehirlerinde belediye başkanlığınız var, oralarda nasıl hizmet ediyorsunuz da İstanbul’a ne vaat ediyorsunuz? O bölgelere baktığımızda hiçbir şey yapmadıklarını görüyoruz. Bizim AK Partili belediyeler olarak şöyle bir avantajımız var; Biz icraatlarımızla konuşuyoruz, onlar ise vaatleriyle. Elinizde bu imkan varken oralarda ne yaptınız? Ben bir şey görmedim. Bunca yıl aradan sonra 7 belediye almamızın sebebi yıllardır hiçbir şey yapmamış olmaları. Yıllardır sığındıkları şu vardı; Cumhuriyet, laiklik, Atatürkçülük, yaşam tarzı. Özellikle Ege’de, Muğla’nın girişinde, “Özgürlükler şehrine hoşgeldiniz” yazıyor. Bunun alt yapısında ne var gayet belli. Biz AK Partili belediyeler olarak vatandaşımızın ne gibi bir özgürlüğünü, kişisel alanını engelledik de böyle bir şey yazıyorsunuz. Böyle bir şey olmadığını biz seçim döneminde vatandaşımıza anlatarak 7 belediyeyi aldık. Muğla’da 13 belediyeyi almak, Büyükşehir ile de taçlandırmak istiyoruz.
CHP Belediyeciliğini biliyoruz, kuru laf. Muğla’nın en büyük sorunlarından biri trafik. Buna bir çözüm bulamıyorlar, içme suyu ile ilgili sıkıntıya çözüm bulamıyorlar. Biz ne yaptık? Merkezi hükümet olarak, sayın Cumhurbaşkanımızın desteğiyle içme suyunu Muğla’ya getirdik. İstanbul’un 25 yıl öncesini hatırlayın. Particiliği CHP’liler yapıyor, vaat etmiyorlar, vatandaşın korku politikaları üzerinden bunu yapıyorlar. Muğla’da yıllardır denenen kuru siyasetin içinin boş olduğunu vatandaşımız gördü ve bizler 7 belediyeyi aldık. İdeolojik tercihten hizmet tercihine dönmeye başladı.
AK Parti’nin kişisel özgürlüklere müdahalesi mevcut mu? AK Parti belediyesi olduğunda ne kısıtlanır?
Muğla seçimlerinde CHP milletvekili de bu söylemi kullandı, “Dur burası Muğla, size dokundurtmayacağız” ifadesinde bulundu. Bende bir açıklama yaptım. Bizim 3 belediyemiz var. Bu 3 belediyede vatandaşlarımızın yaşam hakkına müdahale olarak nitelendirebileceğiniz bir şeyler yaşadınız mı?” Vatandaşımız yok dedi. Biz 3 belediyede o kadar güzel belediyecilik yaptık ki, Kavaklıdere’deki icraatlarımızı gören Yatağan’daki vatandaşlarımız etkilendi ve biz 50 yıl sonra burayı aldık. Köyceğiz’deki belediyemiz o kadar güzel bir belediyecilik yaptı ki -bırakın özel yaşama müdahaleyi- bu başarı Dalaman’ı ve Ortaca’yı etkiledi, Ula’yı etkiledi. Vatandaş artık hizmet görmek istiyor. 3 Belediye Başkanımızın başarısı bize 7 Belediye kazandırdı. Bizim kimsenin yaşam tarzıyla alakamız yok. İsteyen camiye gidip ibadetini yapıyor, isteyen sahilde alkolünü alıyor. Ortada hiçbir şey yok, korku siyaseti ile buraya kadar gelebildiler. Bu bir yalandır, böyle bir şey yok, gelsinler görsünler.
CHP daha çok söylemlerle, AK Parti de icraatlarıyla ortaya çıkıyor. Sizin bölgenizde buna ne gibi örnekler verebilirsiniz?
Açıkçası buna örnek çok. Öncelikle içme suyu meselesi Büyükşehir Belediyesi alanındadır. Yaz aylarında nüfusun artmasıyla birlikte vatandaş susuzluk çekmeye başladı. Biz bunu Büyükşehir ile paylaştık, kendisi bütçesi olmadığını söyledi. Bizde bunu bakanımız ile görüştük, kendisi Cumhurbaşkanımız ile görüştü. 625 bin tl’lik Sandras suyu projesini 2020 programında aldırdık. Muğla’nın 50 yıldır içme suyu sorununa, AK Parti olarak biz çözüm getirdik. 50 yıllık su ihtiyacını karşıladık. Bu belediyelerin yapması gereken ama yapamadığı şeyleri bizler merkezi hükümet aracılığıyla karşıladık. Konuşuyorlar, anlatıyorlar ama konuşmakla olmuyor. Ayağı yere basan projeler ile ilerlemelisiniz. Fethiye Ölüdeniz’in arıtma problemi vardı. Bunlar çok çevreci çok duyarlı olduklarından bahsederler ya ama dünyaca ünlü Ölüdeniz’in her geçen gün kirlendiğini gördü. O zaman dönemin AK Parti milletvekillerinin başladığı ve bizlerin sürdürdüğü projeler ve Sayın Turizm Bakanı’mızın desteğiyle Fethiye Ölüdeniz’in arıtma tesisinin açılışını yaptık. Bunu takip eden merkezi hükümet olarak biziz. Çünkü kayıtsız kalamıyorsunuz. Başka Muğla yok, başka İstanbul yok. Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmek ile olmuyor. Bizim güzel bir sözümüz var ya, “Onlar konuşur, AK Parti yapar.” Gerçekten de bunun örneklerini görüyoruz. İstanbullu hemşehrilerime bunu söylüyorum; CHP Belediyeleri özenilecek belediyeler değil. Yaptıkları da yapacaklarının teminatı. Çok merak ediyorsanız, buyurun ben sizi Muğla’ya davet ediyorum. Neler yapıyorlar görelim, İstanbul’dakileri de görelim, karar sizin.
İstanbul’daki adayların projeleri ile ilgili ne söylemek istersiniz?
CHP adayının belli bir projesi yok, söylemler üzerinden gidiyor. Ama Binali Bey’in icraat projeleri ayağı yere basan projeler, Ulaşım Bakanı olduğu süreçte de ülkemize uluslararası ölçekte katkıları ortadadır. Binali Bey’in bu projeleri oldukça önemli. Ben İstanbul’un işini ehline bırakacağını düşünüyorum. Ben CHP belediyesinde doğmuş büyümüş ve hayatını orada ikame ettiren bir vatandaşım. Onların zihniyetini çok iyi biliyorum. Kıymetli hemşehrilerime diyorum ki; anlattıklarına, konuştuklarına, oynadıklarına oy vermeyin. Ayrıştırmayan, yaptıkları yapacaklarının teminatı olan sayın Binali Yıldırım’a destek istiyorum. Başka bir İstanbul yok. İstanbul’un kaybedecek bir 5 yılı da yok. Ben vatandaşımın ferasetine inanıyorum. Uzun zamandır iktidardayız, bir takım kırgınlıklar olabilir. Ama hataların mutlaka dönüşleri vardır. Biz vatandaşımızla her zaman beraberiz. Bugün vatandaşlarımız da sokakta bana, bazı kırgınlıkları olduğunu ama buna rağmen yaparsa yine AK Parti yapacağını bildiklerini söylediler. İstanbul Türkiye’dir. Mutlaka sandığa gidilmeli. Bu seçimde katılma oranının oldukça yüksek olacağını da düşünüyorum. Söz de karar da milletimizin, onlar ne derse o.
Binali Yıldırım Bey ile, uzun süredir teşkilat da çalışıyorsunuz. Nasıl bir çalışma arkadaşıdır?
Binali Yıldırım Bey, Genel Başkan olarak partinin kongresine geldiğinde bende Kadın Kolları MKYK’dan Ana Kademe MKYK’ya, onun ekibine geçtim. Kendisiyle 1 yıl çalışma fırsatım olmadı. Mütevazi, çok zeki, halden anlayan, bu makama fazlasıyla layık tam bir Anadolu insanı. İstanbul’da Allah nasip ederse Belediye Başkanı olduğunda Binali Bey İstanbul’a çok yakışacak.