Türkiye’nin Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne Verdiği Önem
Cali kentinde gerçekleştirilen COP16 Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil eden Terzioğlu, ülkenin biyolojik çeşitlilik açısından zengin olduğunu vurgulayarak, bu zenginliği korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak adına BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne tam anlamıyla bağlı olduklarını belirtti. Türkiye’nin sözleşmeyi 1992’de imzalayıp 1996’da onayladığını hatırlatan Terzioğlu, sözleşmenin amacının biyolojik çeşitliliğin korunması, biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve genetik kaynakların adil bir şekilde paylaşılmasını sağlamak olduğunu aktardı.
Türkiye’nin Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı
Terzioğlu, Türkiye’nin COP16 süresince takip ettiği konular arasında, 2022’de kabul edilen Kunming Montreal Küresel Biyolojik Çeşitlilik Çerçevesi’ne uygun şekilde Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Strateji ve Eylem Planı’nın gözden geçirilmesi olduğunu belirtti. Ülkenin bu süreçte finansman, kapasite geliştirme, deniz, kıyı ve ada ekosistemlerinin korunması gibi öncelikleri bulunduğunu ifade etti.
Dijital Dizi Bilgisi ve Sentetik Biyoloji
Terzioğlu, COP16’daki gelişmeler arasında “Dijital Dizi Bilgisi”nin önemine vurgu yaparak, genetik kaynakların adil bir şekilde paylaşılmasına yönelik mekanizmaların tartışıldığını açıkladı. Ayrıca “Sentetik Biyoloji” konusuna da değinen Terzioğlu, yeni organizmaların oluşturulması veya genetik yapının değiştirilmesinin çevreye etkilerini ele aldıklarını belirtti.
Ülke Katkısı ve Etkin Müzakereler
Terzioğlu, Türkiye’nin COP16’daki etkin katılımının ülke menfaatlerine uygun olduğunu vurgulayarak, öncelikli konularda Türk delegasyonunun yaptığı müdahalelerle müzakerelerin yürütüldüğünü aktardı. Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik konusundaki taahhütleri doğrultusunda uluslararası alanda aktif bir rol üstlendiğini belirtti.